1.GÜN GECE 26 EKİM : Aksam saat, 22:00 Üçkuyular , 22:15 Üçyol , 22:35 Karşıyaka Anıt , 23:00 Bornova EÜ Hastane önünden siz değerli misafirlerimizi alarak yola çıkıyoruz. BURSA – BOLU üzerinden yolda vereceğimiz molalar sonrası sabah saatlerinde Bolu ‘da uygun bir tesiste Sabah kahvaltımızı (ekstra) alıyoruz. 1.GÜN 27 EKİM : Kahvaltı molası sonrası Türkiye'nin en büyük blok ormanı olan Yenice Ormanlarına gidiyoruz. Biyolojik çeşitlilik ve barındırdığı yaban hayat ile Dünya’nın sayılı ormanları arasında yer alan Yenice Ormanları, 1999 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından Acil Olarak Korunması Gereken 100 Sıcak Noktadan birisi olarak belirlendi. İçinde hiçbir yerleşim yeri olmayıp kesintisiz orman alanına sahip bölgeye orman denizi denilmektedir. Yenice'de ilk olarak uzunluğu 6,5 km bulan Şeker Kanyonunda kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Kanyonun içindeki yürürken ciğerlerimizi temiz hava ile dolduruyoruz. Müsait ise Yenice Doğa Ve Hayvan Müzesini ziyaret ediyoruz. Yürüyüşün sonrasında Yenice seyir terasına çıkarak yeşil örtüyü yukarıdan seyrederek kahvelerimizi yudumluyoruz. Yenice gezimizin ardından safranın bol bulunması sebebiyle adının Safranbolu konduğu UNESCO tarafından koruma altına alınan ilçemize hareket ediyoruz. Safranbolu'nun ruhunu yansıtan sokaklardan geçerek Cinci Hanı (Panoramik), Pazar Yeri, Arasta (Yemeniciler Arastası), Köprülü Camii, Güneş Saati, Semerciler-Manifaturacılar-Demirciler-Bakırcılar Çarsıları gezmemizi takiben, şehri üstten görebilmek için Hıdırlık Tepesine çıkıyoruz. Alacağımız güzel fotoğrafların ardından şehir merkezine geri dönerek tarihi kentin meşhur lokumcusuna giderek lokum hakkında bilgi alırken ayni zamanda lezzetli lokumlardan tatma ve alışveriş imkânı bulacağız. Ardından otelimize gelerek odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Safranbolu 4* SULTAN SARAY otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Küre dağlarına doğru yola çıkarak Pınarbaşı’na varıyoruz. İlk durağımız Valla Kanyonu olacak. Dünyanın en derin kanyonları arasında yer alan kanyona Murat pasa Köyünden yaklaşık yarım saatlik yürüyüş ile Valla Kanyonu Seyir Terasına ulaşıyoruz. Yaklaşık 800 m. derinliğe sahip kanyonu buradan fotoğraflıyoruz. Kanyonu yukarıdan fotoğrafladıktan sonra ayni patikadan geri dönüyoruz. Ardından aracımıza binerek yaklaşık 45 dakikalık yolculuk ile Horma Kanyonuna varıyoruz. Gecen sene yapımı tamamlanan 3 km. uzunluğu ile dünyanın sayılı yürüyüş yollarından birine varıyoruz. Tamamen ahşap ve çelik kullanılarak yapılan yol kanyonun güzelliği ile bütünleşmiş, doğaya saygılı ve görsel olarak da çok güzel olan bu kanyonda kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Kanyonun bitiminde yer alan gözlemecilerde enfes gözlemeleri tadabilirsiniz. Sonrasında Kastamonu ‘ya doğru yola çıkıyoruz. Kastamonu ‘da 1506 yılında yapılan, Kastamonu’nun en büyük ve en eski Camisi olan Nasrullah Camii’ni görüyoruz. Ardından Kurtuluş Savaşı sırasında İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşıyan kahraman Türk Kadınını temsil eden Şerife Bacı Anıtı’nı ziyaret ediyoruz. Daha sonra 1902 yılında Cumhuriyet Döneminin önemli mimarlarından Vedat Tek tarafından yapılmış Hükümet Konağı’nı görüyoruz. Yıllardır işlevini değiştirmeden günümüze ulaşan Hükümet Konağı’nı fotoğraflamamızın ardından Sarayüstü Tepesi’nde yer alan Saat Kulesi’ne geçiyoruz. Şehrin en önemli simgelerinden biri olan Saat Kulesi, 1885 yılında Vali Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Halk arasında sürgün bir saat olduğuna dair yaşayan bir efsanesi bulunmaktadır. Efsaneye göre, İstanbul Sarayburnu’nda bulunan saatin zamansız çalan çanı, padişahın hamile cariyelerinden birinin çocuğunu düşürmesine sebep olur. Bu nedenle saat kulesi Kastamonu’ya sürgün edilir. Saat Kulesi’nin karşısında bulunan dağa konumlanan Kastamonu Kalesi’ni de buradan panoramik olarak görüyoruz. Ardından otelimize gelerek odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama 3* MÜTEVELLİ Otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Ilgaz Dağlarını aşarak Çankırı ‘ya doğru yola çıkıyoruz. Çankırı merkeze gelerek, Kale ve Hıdırlıktepe`ye çıkıyoruz. Çankırı'yı yukarıdan izliyoruz. Kale şehrin kuzeyinde Karatekin Tepesi üzerindedir. Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde kullanılan kale, sağlamlığı ile ün yapmıştır. Kale içinde Romalılar döneminden kalma tüneller ve Danişmend kumandanlarından Emir Karatekin’in türbesi ve cam seyir terası vardır. Daha sonra Taş Mescit, Büyük Cami, Çivitçioğlu Medresesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çankırı Evi, Saat kulesi ve eski sokak dokusunu görüp Çankırı Tuz Mağaralarına geliyoruz. Türkiye'nin en büyük, Dünya'nın sayılı tarihi tuz mağarası içerisindeki kristal kaya tuzu örnekleriyle, eşsiz doğa harikası mağaralardaki galerileri yürüyerek geziyoruz. Yaklaşık 100 yıl önce kullanılmış tuz arabası, bu arabayı çeken 100 yaşından büyük eşek, fenerler, kazma, kürek, eski vagonları görme şansımız var. Mağarada hemen hemen hiç nem yok. Tuz mağarası gezisinden sonra İZMİR ‘e dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Gece saatlerinde İzmir ‘de olarak siz değerli misafirlerimiz ile vedalaşıyoruz.